Müşteri ve marka arasındaki iletişim artık çok daha dinamik bir hale geldi. Artık fiziksel ve dijital dünyaları birlikte yönetmek firmaların pazarlama stratejileri arasında kendine yer buluyor.
Markalar müşterilerinin sadece şu anki davranışlarına bakarak bugün değil gelecek hakkında da fikir sahibi olabilirler. Tüm bu gelişmeleri tetikleyen ve çevrimiçi pazarlama dediğimiz durumun kritik noktalarını sizin için bir araya getirdik.
Z kuşağını eleştirmeyi bırakın
İlk olarak sık sık eleştirilere maruz kalan Z kuşağına bakış açınızı değiştirmelisiniz. Onların doğuştan gelen mobil bağımlılığına kızmak yerine davranışlarını anlamalı ve ona göre hareket etmelisiniz. Yapılan bir araştırmaya göre z kuşağının %96’sından fazlası akıllı telefona sahip. Bir diğer araştırmaya göre ise %53’ü onların bu alışkanlıklarını anlayan(onların diliyle konuşan) markaları tercih ettiğini söylüyor.
Z kuşağı bugünün küçüğü olabilir ancak yarının büyüğü olacak. Z kuşağını şimdiden algılayıp bugün ve gelecekteki pazarlama kampanyalarınızı oluşturmaya başlayarak pazarlama yatırımlarınızı anlamlandırabilirsiniz.
Lokasyon In – Mekan Out
Mobilin hayatımızdaki yeri arttıkça aslında pazarlamacılar için zamanın ve mekanın da önemi azalıyor. Dizinizin ya da dersinizin arasında saat kaç olursa olsun internet sitesi üzerinden kitap sipariş edebiliyorsunuz.
Mekan ve zamanın önemi azalırken sanal ortam ve fiziksel etkileşimin değeri ise artıyor. Günün her anında var olabilmeniz ve müşterilerinizle etkileşimli iletişime geçmeniz gerekiyor. Mekan değil lokasyon değerleniyor. Sürekli hareket halindeki müşterinizin lokasyonunu algılayarak güncellenen ve dinamik olan içeriklerinizle hedef kitlenize ulaşabilirsiniz. Çünkü dinamiklik, zamandan ve mekandan arınan tüketicilerinize ulaşmanın yollarından birisidir.
Son olarak yapay zekanın yükselişini de tüm bu süreçleri etkileyen ve hızlandıran bir diğer unsur olarak belirtebiliriz.
Yorum Yap