Amazon gibi online alışveriş sitelerinin en yaygın olarak kullanıldığı ülkelerden biri olan ABD’de yapılan araştırmanın sonuçları şaşırttı. ABD merkezli araştırma şirketi Murphy Research’in Ocak ayında yaptığı araştırmaya göre perakende dijital yarışında günü kurtaran taraf perakende oluyor. Ancak dijital ortamlar fiziksel alışverişlerde büyük bir rol oynuyor.
Murphy’nin yaptığı araştırmaya göre bir ay içerisinde Amerikalı İnternet kullanıcılarının %69’u bir perakende markasından alışveriş yaparken, %22’si internet üzerinden alışveriş yapıyor. Yayınlanan rapora göre tüketicilerin %53’ü bir ürün satın almadan önce araştırma yapmaya internet üzerinden, %48’i ise fiziksel mağazalarda ürün hakkında araştırma yapmaya başlıyor. Aynı zamanda tüketicilerin ilk adımda seçtiği kanal ürünü satın aldıkları yolu da belirliyor.
Y Kuşağı Mağaza İçerisinde Ürünü Telefonla Arıyor
Araştırmada yer alan ilginç sonuçlardan biri de Y Kuşağına ait. Sonuçlara göre Y Kuşağının yaklaşık yüzde 82’si bir markanın fiziksel mağazalara sahip olması gerektiğini düşünüyor. Ancak ilginç olan sonuç ise milenyumların %74’ü mağaza içerisinde aradıkları ürünü cep telefonları yardımıyla buluyor olması. Bu oran Z Kuşağında %69’a X Kuşağında ise %60’a kadar düşüyor.
Forrester Research’e göre, ABD’deki tüm perakende satışlarının yarısı dijital ortamlardan etkileniyor, yani bir tüketici alışveriş öncesinde veya alışveriş esnasında dijital bir cihaz kullanıyor. Bu rakamın 2022’ye kadar % 58’e yükseleceği tahmin ediliyor.
Pazarlamacılar İki Noktaya Dikkat Etmeli
Yapılan araştırmalar bir kez daha gösterdiki; e-ticaret perakendenin birinciliğini elinden almasada dijital ortamların fiziksel alışverişleri etkiliyor. Özellikle pazarlamacıların bu konuda dikkat etmesi gereken iki önemli nokta bulunuyor.
İlki mobil cihazlar aracılığıyla müşteriler ulaşmak ve onları kendilerinden haberdar etmek. Müşteriler akıllı telefonları aracılığıyla mağaza lokasyonlarında, ürün hakkındaki detaylı bilgilere kadar herşeye mobil uygulamlar üzerinden ulaşmak istiyor. Tüketicilerin bu talebi de markaları dijital ortamlara yatırım yapmaya yönlendiriyor. İkinci kritik nokta ise; her müşteriyi kendini daha da özel hissetirecek kişiselleştirilmiş hizmet sunmak.
Yorum Yap