Lokasyon merkezli mobil reklamcılık 2017 yılında17.1 milyar dolarlık bir pazar payına sahipti. Yapılan araştırmalar ise bu rakamın 2018’in sonuna kadar 22.2 milyar dolara, 2022 yılında ise 38.7 milyar dolara ulaşacağını söylüyor. Coğrafi Veri Şirketi Factual bu konu hakkındaki çalışmaları detaylandırarak 166’sı reklam ajansı olan toplam 700 markanın üst düzey yöneticileriyle harcama planları ve coğrafi verilerin kullanımı ile ilgili endişelerinin neler olduğuna dair bir araştırma yaptı.
İşte Factual’ın hazırladığı Lokasyon Merkezli Pazarlama Raporu’ndan öne çıkan başlıklar;
Lokasyon Verisi Reklam Kampanyalarının Etkisini Arttırıyor
Yapılan araştırmaya göre pazarlamacıların yaklaşık 3’te 2’si hedef kitlesine ulaşmak için konum verilerinden yararlanıyor. Araştırmaya katılan pazarlamacıların %85’i konum tabanlı reklamcılık ve pazarlamanın müşteri kitlesini genişletmelerine yardımcı olduğunu belirtiyor. Markaların %77’si ise lokasyon verisinin müşterilerinin ihtiyaçlarını ve ilgi duydukları konular hakkında markalara daha derin bilgiler verdiğinin altını çiziyor.
Dijital Medya Sektöründeki Duopol Piyasa Yapısı Markaları Yeni Arayışlara Yönlendiriyor
Araştırmanın ilginç sonuçlarından biri ise özellikle Facebook ve Google’ı yakından ilgilendiriyor. Pazarlamacıların en büyük endişeleri arasında Facebook ve Google’ın elindeki duopol dijital reklam sektörü geliyor. Konum merkezli reklamcılığın öneminin artmasıyla birlikte reklam verenler Facebook ve Google’ın reklam gösterim algoritmasını endişe verici bulduklarını belirtiyor.
Araştırmaya katılan markaların %92’si dijital reklam sektöründeki duopol piyasa hakkında, %38’i yanlış gösterim konusunda ve %36’sı ise ücretler noktasında Facebook ve Google’a güvenemediklerini belirtiyor. Markaların %71’i kendilerine dijital medyada reklam verecek yeni mecralar arayışında olduklarının da altını çiziyor.
Kişiselleştirilmiş İçeriğin Anahtarı Konumdan Geçiyor
Kişiselleştirme pazarlama dünyasının yeni anahtarı olma yolunda ilerliyor. Günümüz tüketicileri daha önceki tercihlerinden yararlanarak oluşturulmuş kişiselleştirilmiş reklam içeriklerinden, geleneksel reklam içeriklerine göre daha çok etkileniyor. Ancak gerçek anlamda bir kişiselleştirilmiş müşteri yaklaşımı için ise asıl gerekli olan lokasyon verisi. Konum merkezli pazarlama bu konuda da markaların yardımına koşuyor.
Factual’ın anketine katılan her 10 markadan 8’i lokasyon verilerini kişiselleştirilmiş müşteri deneyimleri için kullandıklarını belirtiyor.
Yorum Yap