Akıllı Şehirler BIg Data ve Veri Mahremiyeti

Yerel belediyelerin en büyük çalışmaları arasında yönetiminde bulundukları şehirleri daha da akıllı hale getirecek teknolojik yatırımlarda bulunmak geliyor. Birçok belediye Nesnelerin İnterneti, Yapay Zeka ve Büyük Veri (Big Data) gibi teknolojilerin yardımıyla akıllı şehirleri oluşturmak için çalışmalar yapıyor. Ancak son günlerin tartışmalı konusu Facebook örneğinde de olduğu gibi depolanan bu veriler ilerde etik sorunların doğmasına neden olabiliyor.

İşte belediyelerin akıllı şehirleri oluştururken dikkat etmesi gereken en büyük etik sorun; veri mahremiyeti

Akıllı Şehir tasarımı oluşturulurken büyük veri; ekonomiden sağlık sektörüne kadar birçok alanda kullanılabilir. MOBESE sistemlerinden, acil yardıma ihtiyaç duyan kişilerin belirlenmesine kadar coğrafi veriler ve bireysel sağlık verileri birlikte kullanılarak doğru çözümler getirilebilir.

Ocak ayında Jakarta’da düzenlenen Endonezya-Avustralya Dijital Forum’unda Sıtma hakkındaki çalışmaların devamı için halkın sağlık raporlarının kullanılabileceği tartıştılan konular arasındaydı. Bu tarz raporlar toplumun geleceği ve sağlığı için hayati değer taşımaktadır. Ancak, toplumda bu bireylerin hastalığın taşıyıcısı olarak bilinmesi ve damgalanması mahremiyet açısından endişelerin doğmasına neden olacaktır. İşte güvenlik ve big data tam olarak mahremiyet konusunda karşı karşıya geliyor.

Önemli olan ilk nokta bireylerin kişisel verilerinin güvenli ortamlarda saklanmasıdır. Ahlaki boşlukların oluşmayacağı, vatandaşın aklında soru işaretlerinin doğmayacağı güvenli ortamlar, belediyesini akıllı hale getirmek isteyen yerel yöneticilerin kırmızı çizgisi olarak belirlenmelidir.

Veriler Doğru İnsanların Elinde Değer Bulur

Big Data akıllı şehirlerin oluşumunda kilit rol oynuyor ancak bu süreçte toplanan verilerin kullanan kişilerin alanında uzman olması gerekmektedir. Teknoloji her geçen gün daha da gelişerek hayatımızdaki her kavramı akıllaştırıyor. Her şey akıllanırken onu kullanan kişilerinde yaşanan bu değişime ayak uydurabilecek seviyeye gelmesi gerekmektedir.

Hükümetlerde akıllı şehirlerin oluşumunda yaşanan etik sorunları düşünmeli ve çözüm üretmelidirler. Bireylerin hassasiyetleri coğrafi konumlarına göre ülkeden ülkeye farklılık gösterebilir. Ülke ve ya şehir değişse de ön planda tutulması gerekilen ilk konu her zaman vatandaşların mahremiyeti ve kişisel verilerin gizliliğini kapsayan veri mahremiyeti olmalıdır.